Yaşamda sürekliliğimizi sağlayan, hayatımıza anlam katan bir alandır işyeri ve çalışma ortamı. Zamanımızın büyük çoğunluğu bu sosyal alanda geçer. Çalışma alanı sadece maddi doyum sağlamaz; statü ve özgüven oluşturur, becerilerimize, kişiliğimize ve farkındalığımıza katkı sağlar, kimlik duygusu geliştirir.
Birey olarak bizim iş yerine katkımız sadece bedensel ya da zihinsel değildir. Eğitim durumumuz, iş deneyimimiz, yetkinlik ve bilgi birikimimiz iş bulmamızda öncelikli olsa da, iş yerine getirdiğimiz kişilik yapısı, değerlerimiz, sosyal becerilerimiz o iş yerinde ne kadar kalıcı ve mutlu olacağımızla ilişkilidir.
Şirketler iş başarısı için üretken ekipler oluşturmanın planlarını yaparlar. Genellikle iyi maaş, kapsamlı yan haklar ve etkileyici ünvanlar gibi kurumsal silahları kullanma eğilimindedirler. Ekip, işyerinde nihai huzuru hissetmediği sürece bu kurumsal silahlar geçici bir etkiye sahiptir. İşyerinde uyumlu, sorumluluk bilinci olan, paylaşımcı, iletişim becerileri güçlü, çalışma arkadaşlarını motive edebilen bireylerle çalışmak, verimliliği önemli ölçüde etkiler.
Sağlıklı bir işyeri ve çalışma ortamı oluştururken dikkat edilmesi gereken hususlar
Arkadaşlık: İnsanlar doğaları gereği sosyal canlılardır, bu nedenle çalışma saatleri ve mola zamanları işyerinde arkadaşlıkların geliştirilmesine yardımcı olabilir. Yöneticiler için arkadaşlık fırsatları yaratmak zaman ve para harcamaya değer bir konudur. Arkadaşlığı beslemek için doğum günlerini ve kişisel dönüm noktalarını kutlamak, gayri resmi sohbete izin vermek, sosyal mola veya dinlenme yerleri motive edici yöntemlerdir.
Fiziksel Ortam ve İş Sağlığı ve Güvenliği: Sağlıklı bir işyeri ortamı, ofisin fiziksel ortamını ve çalışanların iş sağlığı ve güvenliğini de içerir. İşyeri ortamı önemlidir çünkü moral, motivasyon, işe alma ve üretkenliği etkiler. Hırslı bir lider, en iyi yetenekleri işe almak ve elde tutmak için iyi bir çalışma ortamı oluşturur. Çalışanlar her kuruluşun en iyi varlığıdır ve çalışanların sağlıklı yaşamı için çaba sarf etmek daha iyi ekip çalışmasını, üretkenliğin artmasını teşvik edebilir ve hastalık izinlerini ve işyeri kazalarını azaltabilir.
Destekleyici İşyeri Ortamı: Herkesin kişisel sorunları vardır ve bazı kişisel duyguların işyerine taşınması sadece insani bir durumdur. Bunları görmezden gelmemeye çalışmak, sorunun özünü bulup ilgi göstererek destekleyici bir işveren olmak gerekir. Destekleyici işyeri kültürü, sağlıklı bir işyeri ortamının temelidir. Mentorluk, sorun çözme, rutin iletişim etkili buz kırıcılardır. Çalışanlar iş yerinde neredeyse her yerden daha fazla zaman geçirdikleri için rahat ve ilham verici bir çalışma ortamında olmalıdırlar.
Şiddetsizlik: İşyerinde şiddet çoğunlukla fiziksel bir saldırı değildir ve çok daha geniş bir sorundur. Tehdit edici davranışlar, sözlü veya yazılı tehditler, taciz, sözlü taciz, mobbing, cinsel ayrımcılık ve fiziksel saldırıları içerir. İşe alım süreçleri şiddete eğilimli kişileri ayırt etmeyebilir ancak bir çalışanın başka bir çalışan tarafından şiddete maruz kalması halinde yöneticiler ve şirket derhal harekete geçmelidir. Eylem ve eylemin nedeni diğer çalışanlar tarafından görülebilmelidir ki şiddet olasılığı önlenebilsin.
Karşılıklı Saygı
“Karşılıklı saygı” yöneticilerin çalışanlara, çalışanların da yöneticilere saygı duyduğu iki yönlü bir ilişkidir. Yönetim; çalışanları dinleyerek, mümkün olduğunda onların öneri veya görüşlerine göre hareket ederek, başarıları ve çabaları için övgüde bulunarak, işletmenin hedeflerinin paylaşarak, çalışanların kişisel ve profesyonel hedeflerini anlayarak, çalışanların işletmenin başarısındaki rolünün teyit ederek, karşılıklı saygının geliştirilmesinde önemli rol oynarlar.
Çalışanların Büyüme ve Öğrenme Fırsatları: Şirketiniz vizyon ve hedefleri olduğu gibi çalışanların da hayalleri vardır. Onlara büyümeleri ve öğrenmeleri için fırsatlar vermek onları hedeflerine yaklaştıracaktır.
İş Ortamınızda Neler Huzursuz ve Mutsuz Eder?
- İş arkadaşlarımızla olumlu ilişkiler kuramamak
- Yeterince faydalı ve üretken olmadığını düşünmek
- Kendimizi çalıştığımız ortama veya kuruma ait hissetmemek
- Çalışma ortamında kendini değersiz ve pasif hissetmek
- Becerilerinizin ve yaratıcılığınızın iş ortamında görülmediğini veya takdir edilmediğini düşünmek
- Onaylanmamak
- İşletmenin amaç ve hedeflerine ulaşamayacağına inanmak
- Üstlerine veya astlarına karşı güvensizlik
- Hakkını alamadığını düşünmek
- Müşterilerle etkin ilişkiler ve iletişim kuramamak
- Diğer çalışanların kayırıldığına inanmak
- Çalışanlara adaletli davranılmaması
- Yorgunluk, tükenmişlik
- İşe istemeyerek gitme
- Çalışanlarla bilgi alışverişinin, her türlü paylaşımın ve iletişim ağının zayıf olması
Çalışanların rahat çalışmasını ve işlerini yapmasını etkileyecek dostane bir çalışma ortamı sağlamak kurumun sorumluluğunda olsa da, eğer iş ortamınızda mutlu ve huzurlu değilseniz, bu duruma bir çözüm bulup baş etmekte zorlanıyorsanız yukarıdakilerden hangilerinin sizi rahatsız ettiğini düşünün ve gerekirse uzman bir psikolog desteği almayı lütfen ihmal etmeyin. Daha mutlu ve huzurlu bir iş ortamı için sorunlarımızın adını koymak, sonrasında ise çözüme odaklanmak gerekir.